30 Kasım 2008 Pazar

MUTLULUK...


Oyuncak dolabına oyuncaklarını belli bir düzenle yerleştirdikten sonra oyuncaklarınla oynamak senin için daha zevkli hale geldi.Bu düzen sayesinde oyuncaklarını topladıktan sonra yenisini almayı da öğrendin.Oynadığın oyuncaktan sıkılınca elinle bir yapıp bir tane oyuncak alacağını anlatıyor ve elindeki oyuncağı bırakıp yenisini seçiyorsun.Eğer sana istemediğin oyuncağı verirsek de "koy koy"ya da "kaldı" diyerek başka br oyuncak almak istediğini anlatıyorsun.

YENİ KELİMELER...

Kullandığın kelime sayısı elliyi geçti.
Kelime hazineme eklediğim son kelimeler:
indi: indir
kaldı: kaldır
emma:alma
giydi:giydir
ammu:armut
koy: koy
tii: bitti
tata: tahta
aabaa: araba
hadi: hadi
kalk: kalk
götü: götür
tak: tak
hasta:hasta
akka: attı
kaka: kaka
çis:çiş
pis:pis
(Yiğit son 2-3 gündür öğlen uykusundan "çiss" diyerek uyanıyormuş.Anneannesi de onu tuvalete götürüp çişini yaptırıyormuş.Bu bizim için büyük bir gelişme.)

Ayrıca artık birkaç hayvanın çıkardığı sesleri de taklit ediyorsun.
köpek:hav hav
kedi:miyavvv miyavvvv
kuzu:meeee
inek:moooo

Yiğit'le aramızda geçen bir diyalog:
Yiğit oyuncağının kapağını açamaz.
Yiğit: -açç...
Anne:????(umursamaz bir tavırla sağa sola bakar.)
Yiğit: -aaaaçççç....
Anne:????(umursamamaya devam eder.)
Yiğit:(Annesinin üzerine alınmasını sağlamak için hitab ederek)Anneee aaaççççç.....
Anne:??? (anne hala oralı değil.)
Yİiğit:-Anneeee aaççççç...
Anne:???
Yiğit:(Artık sinirlenmiştir.)-Anneee aççç hadiiii....Anneee aççç hadiiii....
Anne:Kahkahalara güler:) :) :)

24 Kasım 2008 Pazartesi

YARATTIĞIN YARATIK:) PATATES KAFA







Son zamanlarda oynadığın oyuncaklarından bir tanesi de patates kafa...İlk başlarda patates kafayı hep bizim oluşturmamızı beklerdin.Bir gün oturdun kendin yapmaya başladın ve patates kafayı baştan yarattın.İşte yaratık patatesimiz:)

16 Kasım 2008 Pazar

İYİ Kİ DOĞDUN BABACIM:)




Dün babanın doğumgünüydü.Dışarda yemek yedikten sonra pasta alıp eve geldik.Bu en çok senin hoşuna gitti,inanılmaz eğlendin.Özellikle de mumları puııh puıhh puııhhhhh diye üflerken:)
Canııımmm doğum günün kutlu olsun,birlikte nice mutlu yıllara inşallah.Hayatın boyunca hayalini kurduğun,keşke dediğin tüm güzellikler seninle olur umarım.İyi ki doğdun ,iyi ki varsın bitanem...

TRAKTÖR SEVDASI

Geçtiğimiz hafta sonu İpek ablanın düğünü için köydeydik.Sen bir ara ortadan kayboldun.Biri seni alıp komşunun traktörüne bidirmiş,sen tabi zevkten dört köşe.O gün seni komşunun evinden geri getiremedik,sürekli traktöre binmek istedin.

15 Kasım 2008 Cumartesi

ANLATMALI SENİ....























Dikkat ettim de uzun süredir bloğa resim koymaktan başka birşey yaptığım yok.Hayatın peşinde hızla süren koşturmacann içersinde sana ayrılan vakit de azalıyor ister istemez.Ama daha çok anlatmalı seni;SANA.....Bir gün okuyacaksan yazdıklarımı,daha çok şey bilmelisin hatırlayamayacağın yıllarından....

Nerden başlamalı bilmiyorum seni yeniden anlatmaya.O kadar çok şey birikti ki aslında..
Büyüdükçe inanılmaz tatlı,eğlenceli,bir o kadar güzel ve bir o kadar da akıl küpü oluyorsun.Her söylediğimizi anlıyorsun ama işine gelenleri uyguluyor işine gelmeyeni kulak arkası ediyor,dönüp gidiyorsun.Genel anlamda oldukça akıllı bir çocuksun ama bir okadar da hareketli.Gününün tamamını ayakta,hep bir koşturmaca içinde geçiriyorsun desek sana haksızlık etmeyiz herhalde.Babanla kendimize ve birbirimize günde hiç olmazsa 3-5 kere sorduğumuz bir soru:"Hiç yorulmaz mı bu çocuk?Hiç oturmaz mı?"Her seferinde kendimizden ve karşımızdan aldığımız yanıt ise: "HAYIIIIIR"
Sabah kalkar kalkmaz ilk işin evi kontrol etmek oluyormuş anneannenin dediine göre.Acaba evde kim var kim yok,kim gitti kim kaldı diye.Her zaman aynı hazin son:Ellerini iki yana açıp "yok kimse ,hepsi gitmiş"dercesine sonlanırmış bu gezinti.
Daha sonra kahvaltı faslı:Kahvaltının hazırlanıp önüne koyulması ya da yedirilmesi konusunda oldukça sabırsızsın,uzuuuun bir gecenin,uzuuuun bir açlığın ardından midenin bayram edeceği an...Yaşasın!!!Aslında yediklerin sıradan şeyler.Tarhana çorbası,kaşarlı omlet,patatesli kaşarlı omlet ve krep dönüşümlü olarak.Yanında salatalık olmazsa olmaz,olursa ıhlamur çayı olmazsa süt.Hem de ayladır aynı menü.Bıkmaman şaşırtıcı.Artık kahvaltının üstüne birkaç parça da ceviz ekledik menüye,severek yiyorsun.Yarasın bebeğime.
Tıka basa yapılan bir kahvaltıdan sonra maraton başlıyor,başlıyor koşturmaca.Bütün gün işin çekmece kurcalamak,dolap boşaltmak,özellikle oyuncakların için yaptırdığımız dolaptan sonra oyuncaklarını bir odadan diğerine taşımak,onlarla oynamak,anneannni peşinde koşturmak,ona her dediğini yaptırmak.Aslında anneannenin her isteğini yerine getirmesi de ne kadar iyi bilmiyorum ama anneanne yüreği işte söz geçiremiyorum.Akşamları geldiğimizde bizim "hayır"larla karşılaşınca bu defa da ağlıyorsu her isteğini bize de yaptırmak için.Şimdi de bunu alışkanlık haline getirdin,hatta yapmadığımızda özellikle bana vuruyor,saçımı çekiyorsun.Ben de sana kızıp küstüğümde hemen hatanı anlayıp kendini affettirmekiçin olmadık şirinlikler yapıyor beni öpücüklere boğuyorsun.Ardından mutlu son:Ben affediyorum ve saılıp koklaşıyoruz...

6 Kasım 2008 Perşembe

İŞTE İLK ESERİN:)


İLK PARMAK BOYASI ETKİNLİĞİMİZ







Geçtiğimiz günlerde masana bir kağıt ve kırmızı renkte parmak boyası koydum ve ne yapman gerektiğini örnek olarak gösterdim.Sen de anında kavrayıp kağıdı parmaklarınla boyamaya başladın.Ama boyanın rengi ilgini daha çok çekmiş olsa gerek,bir de tadına bakmak istedin,dayanamayıp parmağını yaladın.Tadı kötü olsa gerek,bir daha da denemedin.Kağıdı boyaaya devam ettin,boyadan yüzünde nasibini aldı tabi.Ama sen çok eğlendin,o kadar kirlenmeye değdi doğrusu:)KİRLENMEK GÜZELDİR.....

YİĞİT-SELOCAN AŞKI:)




Hafta sonu Kipa gezintimizde ; televizyonda bayıla bayıla izlediği senlocanları Türkcell bayisinin camında o kadar yakından görünce dayanamayıp öptün hem de çığlıklar atarak...